Fecr Suresi:
وَالْفَجْرِۙ 1
Fecre andolsun.
وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ 2
Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِۙ”3
Çifte ve teke andolsun
Fecr suresi 2 ve 3. âyet zilhicce ayının ilk on gününe işaret etmektedir denilmiştir. Bu konuda başka yorumlar olsa da en kuvvetli görüş olarak bu kabul edilir. Bu âyetle Allah’ın yemin ettiği bu günlerin önemini anlarız.
Âyette geçen “On gece” den maksat, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Zü-beyr, Mesruk, İkrime, Mücahid, Katade, Dehhak ve İbn-i Zeyd´e göre Zilhicce ayının ilk on gecesidir. Taberi, Cabir b. Abdullah´tan nakledilen şu hadisi de delil göstererek bu ilk on geceden maksadın Zilhicce ayının ilk on gecesi olduğunu söylemiştir. Cabir b. Abdullah, Resululah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
“On gece, Kurban Bayramının on gecesidir. Tek olan Arefe günüdür. Çift olan bayram günüdür.”[2]
Arefe günü, Zilhicce ayının dokuzuncu günü olduğundan ona “tek” bayram da Zilhicce´nin onuncu günü olduğundan ona da “çift” ismi verildiği rivayet edilmektedir.
Abdullah b. Abbas, İkrime, Dehhak ve Katade´den nakledilen başka bir görüşe göre; her “çift”ten maksat, Kurban Bayramı günü “tek”den maksat ise Kurban Bayramının birinci gününden sonra gelen üçüncü günüdür. Şu âyet-i kerime bu günlere işaret etmektedir:
“Allah’ı sayılı günlerde zikredin. Kim, iki gün içinde acele edip dönerse ona bir günah yoktur. Kim de geri kalırsa ona da bir günah yoktur. Bu Allahtan korkan içindir. O halde Allahtan korkun ve bilin ki mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.”[3]
Yüce Allah sabaha; Zilhiccenin ilk on günü, yılın en faziletli günleri olduğu için de bu faziletli mübarek gecelere yemin etti. Nitekim1 Sahîh-i Buhârî’de şöyle bir hadis vardır: “Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yapılan salih amel, Allah katında, bugünlerden (yani Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amelden) daha kıymetli olsun.” Dediler ki: “Allah yolunda cihâd da mı değil?” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem : “Allah yolunda cihâd etmek de bundan daha kıymetli değildir. Ancak bir kişi canı ve malıyla cihada çıkar da bunlardan hiçbiriyle dönmezse, o hariç” (yani şehitlik hariç) buyurdu.[4]
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Dünya günlerinin en faziletlisi Zilhicce’nin ilk on günüdür.”
İbni Hibban, Tergib ve Terhib 3/22
Zilhicce nin dokuz günü oruç tutmak sünnettir
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinden bazısından rivayet edildiğine göre:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zilhicce’nin dokuz günü, Aşure günü, her aydan üç gün ve ayın ilk Pazartesi ve Perşembesi oruç tutardı.”
Ebu Davud 2437,
Biz bu günler de ne yapmalıyız?
Abdullah İbni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
مَا مِنْ أَيَّامٍ أَعْظَمُ عِنْدَ اللهِ، وَلاَ أَحَبُّ إِلَيْهِ مِنْ الْعَمَلِ فِيهِنَّ مِنْ هَذِهِ الْأَيَّامِ الْعَشْرِ؛ فَأَكْثِرُوا فِيهِنَّ مِنْ التَّهْلِيلِ وَالتَّكْبِيرِ وَالتَّحْمِيدِ
“Allah’ın katında içerisinde salih amel işlenen bu on günden (yani Zilhicce ayının ilk on gününden) sevabı daha büyük ve Allah’ın daha çok hoşuna giden başka günler yoktur. O halde, bu günlerde tehlili, tekbiri ve tahmidi çokça yapınız.”
(Taberani, Mucemul Kebir)
Tehlil, kelime-i tevhidi okuyarak zikretmek anlamında kullanılan bir terim.
Tehlil; din ıstılahında, (Allah’tan başka ilah yoktur) anlamındaki “lâ ilâhe illâllah” tevhit cümlesini söylemeye denir.
لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَعَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
“Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.”
اللهُ أَكْبَرُ
“Allah en büyüktür.”
Tahmid:
الْحَمْدُ لِلَّهِ
“Hamd,,( övgü) Allah’a mahsustur.”
Ahmed bin Hanbel Müsned 6/115,
Taberani Mucemu’l-Kebir,
Bu hadislerden anlıyoruz ki bu günlerde Allah’ı daha çok zikretmeliyiz. Bu zikirler daha faziletlidir.
Bu günlerde ve özellikle Arefe günü oruç tutmak, hacı olmayanlar için sünnettir, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, hac da tutmamış olduğundan, hacılar arafatta sadece dua ederler, hacı olmayanlar da bu orucu tutmaya gayret etmelidir. Fazileti büyüktür.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’ın, Arefe Günü tutulan orucun, ondan önceki seneye ve ondan sonraki seneye kefaret etmesini umarım.”
Müslim 1162/197,
Arefe Günü oruç tutmak, geçmiş senenin ve gelecek senenin günahlarına kefarettir.”
Müslim 1162/197, İbni Mace 1731
Teşrik Tekbirleri
Bu günlerde unutmamız gereken bir ibadettir teşrik tekbiri.
Peki nedir teşrik tekbiri?
Teşrik tekbirleri şöyledir:
اللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَاللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، وَلِلَّهِ الْحَمْدُ
“Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, La İlahe İllallahu Vallahu Ekber, Allah-u Ekber ve Lillahilhamd.”
İbni Ebi Şeybe 2/73, 74, Beyhakî
Abdullah ibni Ömer ve Ebu Hureyre (Radiyallahu Anhum) bu on gün içinde çarşıya giderler, yüksek sesle tekbir getirirlerdi. Onları işiten insanlar da onlara uyarak yüksek sesle tekbir getirirlerdi.
Buhari 926, Begavi, Beyhaki
Ali bin Ebi Talib (Radiyallahu Anh) Arefe Günü sabah namazından sonra teşrik günlerinin son günü ikindi namazına kadar tekbir getirirdi. Son günün ikindi namazının akabinde de yine tekbir getirirdi.
İbni Ebi Şeybe 2/72/1, Beyhaki
Teşrîk tekbirleri birçok fakihe göre vaciptir. Bazılarına göre ise sünnettir. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre farz namazlarını kılmakla yükümlü olanlara bu tekbirler vaciptir. Bu konuda tek başına kılanla imama uyan, yolcu ile mukim, köylü ile şehirli, erkekle kadın eşittir. Böyle teşrîk tekbirleri cemaatle de yalnız başına da eda edilir. Kaza da edilebilir.
(Teşrik tekbiri hanefi mezhebine göre kaza edilir ama diğer üç mezhebe göre sünnet olduğu için kaza edilmez.)
Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar ise gizlice getirir. Vitir namazı ile bayram namazları sonunda tekbir getirilmez.
Ebû Hanîfe’ye göre, teşrîk tekbirlerinin vacip olması için yükümlünün hür, mukîm ve erkek olması ve farz namazın cemaatle kılınmış bulunması şarttır. Bu yüzden yolcu, köle, kadın ve tek başına namaz kılana bu tekbirler vacip olmaz. Ancak bu sayılanlar imama uyarlarsa, cemaatle birlikte tekbir alırlar. Cuma ve bayram namazı kılınmayan küçük yerleşim merkezlerinde de teşrik tekbiri getirilmez ve cuma günü öğle namazını cemaatle kılan özürlü kimselere de vacip olmaz.
Bir yılın teşrîk günlerinde kazaya kalan bir namaz, yine o yılın teşrik günlerinden birinde kaza edilse, sonunda teşrik tekbiri alınır, fakat başka günlerde veya başka yılın teşrîk günlerinde kaza edilse, teşrîk tekbiri alınmaz.
Bir namazda sehiv secdesi, teşrîk tekbiri ve telbiye bir araya gelse, önce sehiv secdesi yapılır, sonra tekbir alınır, daha sonra da telbiyede bulunulur (Telbiye için bk. “Hacc” maddesi).(5)
Teşrik tekbirlerinin kazası yoktur diyen âlimler, sünnet olduğu görüşüyle kazası yoktur demişlerdir. Hanefi mezhebine göre ise vaciptir.
Hanefi mezhebine göre kazası nasıl olur?
“Şâyet herhangi bir namazdan sonra tekbir getirilmesi unutulursa, teşrik günlerinde yani Kurban Bayramının 4.günü ikindi namazı dahil kılınacak bir namazın farzının peşinden kaza edilmesi îcâbeder”.(6)denilmiştir.
Allah azze ve celle hepimize bu günleri mübarek eylesin.
Bu günlerde Allah a daha çok yaklaşıp, ibadetlerini artıran ve arınan kullardan olma umuduyla,
Kurban Bayramınız mübarek olsun
Allah kurbanlarınızı ve tüm ibadetlerinizi kabûl etsin.
Kaynaklar:
[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 9/105.
[2] Ahmed b. Ilanbcl, Miisned, C.3, S.327
[3] Bakara Suresi, 2/203
[4] Buhârî, İdeyn, II
Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/304.
[5]Hamdi DÖNDÜREN
[6] Diyanet