Haram aylar hangileridir? Haram olan aylar ne demek?

Mübarek Aylar, Hürmet Ayları ya da Haram Aylar’ın (Arapça: Eşhürü’l-Hurum) birincisidir. Üçü peş peşe biri ayrı olmak üzere, bu aylar dört tanedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb. Peygamber İbrahim ve İsmail devrinden beri bu dört ayda her türlü kötülük, saldırı, zulüm ve savaş yasaktır.

Kur’an’da, gökler ve yeryüzü yaratıldığı zaman Allah katında ayların sayısının on iki ve bunlardan dördünün haram ay olduğu açıklanıp insanların o aylar içinde Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek kendilerine zulmetmemeleri istenmiş (et-Tevbe 9/36), ayrıca haram ayda savaşmanın büyük günah olduğu (el-Bakara 2/217), bu aya karşı saygısızlık edilmemesi gerektiği (el-Mâide 5/2) ve saygıya lâyık bir mâbed olan Kâbe ile birlikte haram ayın da insanların iyiliği için bir sebep kılındığı (el-Mâide 5/97) belirtilmiştir. Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili hükümlerin hac ibadetiyle birlikte Hz. İbrâhim zamanında teşrî kılındığı, insanların bu aylarda sağlanan güven ortamı içinde hac ibadetini rahatça yaptıkları, Mekke ve çevresinde oturanların da bu vesileyle geçimlerini sağladıkları belirtilmektedir.Kur’ân-ı Kerîm’de haram ayda savaşmanın büyük günah olduğu hükme bağlanırken insanları Allah yolundan çevirmenin, Allah’ı inkâr etmenin, Mescid-i Harâm’ın ziyaretine engel olmanın ve halkını oradan çıkarmanın Allah katında daha büyük günah olduğu da belirtilmiştir (el-Bakara 2/217). Bu âyetten, haram aylarda kendilerine karşı girişilen bir savaşa müslümanların karşılık verebilecekleri anlaşıldığı gibi bir başka âyette de haram aylardaki saldırmazlığın karşılıklı olduğu, müslümanların saldırıya uğradıkları takdirde aynı şekilde hareket edebilecekleri bildirilmiştir (el-Bakara 2/194). Nitekim müslümanlar, kendilerine yönelik saldırılara haram ayda bile olsa karşılık vermişlerdir.İslâm hukukçuları, haram aylarda savaş yasağının devam edip etmediği konusunu tartışmışlar, Atâ b. Ebû Rebâh ve bazı Selef âlimleri bu hükmün devam ettiğini, ulemânın çoğunluğu ise neshedildiğini, dolayısıyla kendilerine yönelik herhangi bir saldırı olmasa bile müslümanların bu aylarda savaşabileceklerini ileri sürmüşlerdir*(1)
Ebû Bekre Nüfey’ İbni Hâris radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Zaman, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü şekliyle dönmektedir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram olan aydır. Üçü birbiri ardınca gelen, zilkade, zilhicce ve muharremdir. Biri ise cemaziyelâhir ile şâbân arasında bulunan ve Mudar kabilesinin daha çok değer verdiği receb ayıdır.” Peygamberimiz:

  • “Bu hangi aydır?” diye sordu. Biz:
  • Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber sustu. O kadar ki, biz aya başka bir ad vereceğini zannettik.
    -“Bu ay zilhicce değil mi?” dedi, biz:
  • Evet, dedik.
  • “Bu hangi beldedir?” diye sordu, biz:
  • Allah ve Resulü daha iyi bilir, dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber bir süre sustu. Biz, bu şehre başka bir ad vereceğini zannettik:
  • “Burası Belde-i Haram (Mekke) değil mi?” dedi, biz:
  • Evet, dedik.
  • “Bu hangi gün?” diye sordu, biz:
  • Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dedik. Bir müddet sustu. Öyle ki biz o güne başka bir ad vereceğini zannettik.
  • “Bugün kurban günü değil mi?” dedi, biz:
  • Evet, diye cevap verdik. Sonra Resulullah sözlerine şöyle devam etti:
    “Şüphesiz ki, sizin kanlarınız, mallarınız, ırz ve namusunuz, şeref ve haysiyetiniz, şu gününüzün, şu beldenizin ve şu ayınızın haram olduğu gibi, birbirinize haram kılınmıştır. Rabbinize kavuşacaksınız ve o size amellerinizi soracak. Sakın benden sonra birbirinizin boynunu vurarak kâfirlere dönmeyiniz. Dikkat ediniz! Burada bulunanlar bulunmayanlara sözlerimi ulaştırsın. Umulur ki sözlerim kendilerine ulaştırılan bazı kimseler, sözümü işiten bazı kimselerden daha iyi anlayıp koruyabilirler.” Hz. Peygamber, sonra:
  • “Dikkat edin, tebliğ ettim mi?” diye sordu, biz:
  • Evet, diye cevap verdik. Resûl-i Ekrem:
  • “Allahım! Şahit ol” buyurdular. (Buhârî, Hac 132; Müslim, Kasâme
    29)(2)

Öncelikle haram olan ayları tanımak ve bu ayların faziletini âyet ve hadislerle öğrenmek ibadetlerimizi , hayatımızı yönlendirmede çok önemlidir. Mübarek gün ve geceler bu aylardadır. Her müslümanın bu hicri olan , ibadet takvimini bilmesi, ibadet hayatını düzenlemesi için elzemdir.

Kaynak:

1- TDV İslâm Ansiklopedisi

2 – (Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları)

Bir cevap yazın