Kur’an Tilaveti İle İlgili Ayet ve Hadisler

-﴿ الَّذِينَ آَتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَتْلُونَهُ حَقَّ تِلَاوَتِهِ أُولَئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمَنْ يَكْفُرْ بِهِ فَأُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ﴾ (سورة البقرة: 121

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler bu kitabı, tilavetinin hakkını vererek okurlar. İşte ona gerçekten iman edenler, bunlardır. Kim de onu inkâr ederse, en büyük zarara uğrayanlar işte onlardır.

وقوله سبحانه: ﴿ وَإِذَا قُرِئَ الْقُرْآَنُ فَاسْتَمِعُوا لَهُ وَأَنْصِتُوا لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ ﴾ (الأعراف: 204).

Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.

-وقال سبحانه: ﴿ إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آَيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ ﴾ (الأنفال: 2).

Müminler ancak o kimselerdir ki: Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir, onlara Allah’ın ayetleri okunduğunda bu imanlarını artırır ve yalnızca Rabb’lerine tevekkül ederler.

-وقال جل شأنه: ﴿ إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَ ﴾ (فاطر: 29).

Kuşkusuz Allah’ın Kitap’ını okuyanlar, salatı ikame edenler ve rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık olarak ihtiyaç sahiplerine verenler, asla kesilmeyecek bir kazanç umabilirler.

-وقوله عز وجل ﴿ اللَّهُ نزلَ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابًا مُتَشَابِهًا مَثَانِيَ تَقْشَعِرُّ مِنْهُ جُلُودُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمْ وَقُلُوبُهُمْ إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ ذَلِكَ هُدَى اللَّهِ يَهْدِي بِهِ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ﴾ (الزمر: 23).

Allah, sözün en güzelini; ayetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

Kur-an Tilaveti İle İlgili Hadisler

Kur’an şefaat edecektir
Ebû Ümâme (Radıyallahu anh), ben Rasûlullah’ı (Sallallahu aleyhi ve sellem):
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir. (Müslim, Müsâfirîn 252.)

Kur’an okumanın sevabı
İbni Mes’ûd’dan (Radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim Kur’an-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)

Kur’an sureleri birbiriyle yarışırlar
Nevvâs İbni Sem’ân (Radıyallahu anh) şöyle dedi: Ben Rasûlullah’ı (Sallallahu aleyhi ve sellem): “Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân Sureleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim. (Müslim, Müsâfirîn 253)

Ebû Mûsa el-Eş’arî’den (Radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kur’an okuyan mümin portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mümin hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’an okuyan münafık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36)

Allah Teâlâ Kur’an ile yükseltir
Ömer İbni Hattâb’dan (Radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Nebî (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah şu Kur’an’la bazı kavimleri yükseltir; bazılarını da alçaltır.” (Müslim, Müsâfirîn 269)

Gıpta edilecek iki kişiden biri de Kur’an ile meşgul olandır
İbni Ömer’den (Radıyallahu anhümâ) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.” (Buhârî, İlm 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45)

Kur’an huzur verir
Berâ İbni Âzib (Radıyallahu anhümâ) şöyle dedi: Bir adam Kehf suresini okuyordu. Yanında iki uzun iple bağlanmış bir at vardı. O adamın üzerini bir bulut kapladı ve yaklaşmaya başladı. Atı da o buluttan ürkmeye başlamıştı. Sabah olunca, adam Nebî’ye (Sallallahu aleyhi ve sellem) geldi ve bu durumu anlattı. Bunun üzerine Peygamberimiz: “O sekinedir; okuduğun için inmiştir” buyurdu. (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 11)

Kur’an okunmayan ev harabedir
İbni Abbâs’tan (Radıyallahu anhümâ) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)

Oku ve yüksel
Abdullah İbni Amr İbni Âs’dan (Radıyallahu anhümâ) rivayet edildiğine göre, Nebî (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir: Oku ve yüksel, dünyada tertîl ile okuduğun gibi burada da tertîl ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun ayetin son noktasındadır.” (Ebû Dâvûd, Vitr 20)

Kur’an okunan evi rahmet kaplar
Ebû Hüreyre’den (Radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekine iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” (Müslim, Zikr 38)

Rasûlullâh (Sallâllâhu aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır: “Devanın en hayırlısı Kur’ân’dır.” (İbn-i Mâce, Tıb, 28)

Rasûlullâh (Sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah, geceleyin iki rekât namaz kılan (ve Kur’an okuyan) bir kulu dinlediği kadar hiçbir şeyi dinlemez. Allah’ın rahmeti, namazda olduğu müddetçe kulun başı üstüne saçılır. Kullar, Kur’an’la hemhâl oldukları andaki kadar hiçbir zaman Allah’a yaklaşmış olamazlar.” (Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 17/2911)

Bir cevap yazın