Dostluk değil, ebedî dostluktan bahsedelim. Ebedî olan dostluğu da bize ebedî olan Rabbimiz bildirecektir. Zuhruf suresi 67. ayet-i kerimesinde Rabbimiz, bu dünyada olan bazı dostlukların âhirette düşmanlığa dönüşeceğine, sadece Allah’tan korkanların, takva sahiplerinin bundan istisna olacağına vurgu yapıyor. “O gün dostlar birbirine düşman olacaktır. (Allah için birbiriyle arkadaşlık etmiş) muttakiler hariç. (43/Zuhruf, 67)”Birbirine asla düşman olmayacak ebedî dostlar kimlerdir diye sorulacak olursa, cevabını âyette buluyoruz.Allah’tan korkan, çekinen, takva sahibi olanların dostluğu dünyada kalmaz, ahirette de devam eder. Ölümsüz, ebedî olan için yapılan şeyler, ebedî olmuştur. Allah için sevmek, Allah için bir araya gelmek, Allah için dostluk kurmak ve bu dostluğu da korumak için gayret etmek… Bunlar gerçekten zor ama bir o kadar da kıymetli kavramlardır ve buna da sadece hedefi olan erdemli insanlar ulaşabilir. Bir Kur’an ehli dostumuzu Rabbimize yolculadık. Rabbimiz Rahmet etsin, Firdevs-i âlâ’yı ona nasip etsin. O’nu rahmetle anmak, bana ebedî olan dostluğun önemini ve güzelliğini tefekkürü hatırlattı. Um Ömer ile tanışalı on beş yıl oldu.Bizim görev yaptığımız bir Kur’an merkezi var Dubai’de. Adı, Ruyeti(رؤيتي = görüşlerim, fikirlerim demek ) Bizim görüşlerimizi şekillendiren, Kur’ana bakış tarzımızı farklılaştıran bir merkezdir Ru’yeti. Bu merkeze sadece girmek bile bize sekine, rahmet ve huzur verir. Her biri birbirinden güzel makam ve kıraatleri dinlemenin zevki de bambaşkadır. Gerçekten Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem in ifadesi ile “Cennet bahçelerinden bir bahçe” dir. Bu merkezle Kur’an’a ve Kur’an ehline olan sevgimiz, saygımız kuvvetlenir.Um Ömer’in (Ömer’in annesi) gerçek adı Tagrid’dir ancak herkes onu Um Ömer olarak bilir. Kur’an ahlâkı ile ahlaklanmış, herkese karşı büyük bir hoş görü ve tevazu ile davranan ender şahsiyetlerden biri olan bu ablamızla unutamadığım bir anım var ve bana yaptığı nasihat ölene kadar kulaklarımda çınlayacak.Bir ailevi sebeple dersime geç kalmıştım. Sıkıntım olduğunu anlayınca “anne toplar, düzenler” manasına gelen Arapça bir atasözü söylemişti. Gerçekten de düzeltmem gerekeni o sözle düzeltmiştim. İşte, Kur’an ehli, işte Kur’an dostluğu budur. Yeri gelir birbirimizin terapisti oluruz. Um Ömer’i ebedî yolculuğuna uğurladık. Taziyesinde ebedî dostlarımızı çoğaltmamız gerektiğini bir kez daha anlamış oldum. Samimî dostları ve dostlukları çok sevmeme rağmen dost edinme konusunda çok başarılı olduğumu söyleyemem.İslâm da taziye üç gündür ve burada sünnete uyulur, taziye üç gün kabul edilir. Erkekler bir evde kadınlar başka bir evde toplanır. Erkeklere uygun bir ev bulunamazsa taziye çadırları kurulur. Taziyeye gittiğimde Kur’an merkezindeki tüm hocalar ordaydı. Özellikle de onunla çok samimi olan bir hoca kardeşimizi bu vefat çok etkilemişti. Kendi ailesinden biri olsaydı da ancak bu kadar üzülürdü diye düşündüm. Bu arkadaşı yıkanmasında bulunduğu gibi, taziyede de ev sahibi gibi taziyeleri kabul ediyordu. Bu beni o kadar etkiledi ki aklıma bazı soruların gelmesine vesile oldu. Cenaze evlerinde aslında hepimizin bazı şeyleri tefekkür etmesi gerekir. Ben de samimi dostlarımızla ilgili tefekkür ettim.Hangi arkadaşımızın, dostumuzun ölümü bizi etkiler, cenazesinde bulunmak isteriz? Kabrinde Bakara suresini okuyarak veya okuma süresi kadar ona dua ederek ayrılırız? Taziyesinde üç gün ayrılmadan duracağımız, samimi dostlarımızı bir düşünelim. Ailemizin yanında dururuz, bu vazifemizdir ama samimî dostluk, samimi dostlar bambaşkadır. Biz ölünce ailemizin dışında hangi dostlarımız cenazemizde bulunur, kabrimizin başında durur, taziyede bizim için Kur’an okuyup dua eder?Ölüm aslında her duyduğumuz bir gerçektir ama bu gerçeği yakınlarımızla daha çok fark ederiz. Ağızların tadını kaçıran ölümün çokça zikredilmesinin büyük hikmetleri vardır. Aslında kaybettiğimiz dostlarımızın taziyesinde kendimizi düşünmek ve ölümden de ibret almamız gerekmektedir.Kur’an dostluğu ebedî dostluktur. Allah içindir, dünyevi bir çıkar bu dostluğu zedelemez.Selâm olsun Allah için sevenlere ve Allah’ın gölgesinden başka bir gölgenin bulunmadığı o gün de birlikte olanlara. Selâm olsun, samimi dostluklarını devam ettirip ebedileştirenlere. Selâm olsun dostluk nimetini anlayıp bu nimetin kıymetini bilenlere.Samimi dost olun, samimi dostlarınız olsun, Allah için sevin ve Allah için sevenleriniz olsun. Selametle kalın. Sevgi Yağcıoğlu 11 Aralık Pazar/202217 Cemaziyelevvel 1444Ebedî DostlukDostluk değil, ebedî dostluktan bahsedelim. Ebedî olan dostluğu da bize ebedî olan Rabbimiz bildirecektir. Zuhruf suresi 67. ayet-i kerimesinde Rabbimiz, bu dünyada olan bazı dostlukların âhirette düşmanlığa dönüşeceğine, sadece Allah’tan korkanların, takva sahiplerinin bundan istisna olacağına vurgu yapıyor. “O gün dostlar birbirine düşman olacaktır. (Allah için birbiriyle arkadaşlık etmiş) muttakiler hariç. (43/Zuhruf, 67)”Birbirine asla düşman olmayacak ebedî dostlar kimlerdir diye sorulacak olursa, cevabını âyette buluyoruz.Allah’tan korkan, çekinen, takva sahibi olanların dostluğu dünyada kalmaz, ahirette de devam eder. Ölümsüz, ebedî olan için yapılan şeyler, ebedî olmuştur. Allah için sevmek, Allah için bir araya gelmek, Allah için dostluk kurmak ve bu dostluğu da korumak için gayret etmek… Bunlar gerçekten zor ama bir o kadar da kıymetli kavramlardır ve buna da sadece hedefi olan erdemli insanlar ulaşabilir. Bir Kur’an ehli dostumuzu Rabbimize yolculadık. Rabbimiz Rahmet etsin, Firdevs-i âlâ’yı ona nasip etsin. O’nu rahmetle anmak, bana ebedî olan dostluğun önemini ve güzelliğini tefekkürü hatırlattı. Um Ömer ile tanışalı on beş yıl oldu.Bizim görev yaptığımız bir Kur’an merkezi var Dubai’de. Adı, Ruyeti(رؤيتي = görüşlerim, fikirlerim demek ) Bizim görüşlerimizi şekillendiren, Kur’ana bakış tarzımızı farklılaştıran bir merkezdir Ru’yeti. Bu merkeze sadece girmek bile bize sekine, rahmet ve huzur verir. Her biri birbirinden güzel makam ve kıraatleri dinlemenin zevki de bambaşkadır. Gerçekten Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem in ifadesi ile “Cennet bahçelerinden bir bahçe” dir. Bu merkezle Kur’an’a ve Kur’an ehline olan sevgimiz, saygımız kuvvetlenir.Um Ömer’in (Ömer’in annesi) gerçek adı Tagrid’dir ancak herkes onu Um Ömer olarak bilir. Kur’an ahlâkı ile ahlaklanmış, herkese karşı büyük bir hoş görü ve tevazu ile davranan ender şahsiyetlerden biri olan bu ablamızla unutamadığım bir anım var ve bana yaptığı nasihat ölene kadar kulaklarımda çınlayacak.Bir ailevi sebeple dersime geç kalmıştım. Sıkıntım olduğunu anlayınca “anne toplar, düzenler” manasına gelen Arapça bir atasözü söylemişti. Gerçekten de düzeltmem gerekeni o sözle düzeltmiştim. İşte, Kur’an ehli, işte Kur’an dostluğu budur. Yeri gelir birbirimizin terapisti oluruz. Um Ömer’i ebedî yolculuğuna uğurladık. Taziyesinde ebedî dostlarımızı çoğaltmamız gerektiğini bir kez daha anlamış oldum. Samimî dostları ve dostlukları çok sevmeme rağmen dost edinme konusunda çok başarılı olduğumu söyleyemem.İslâm da taziye üç gündür ve burada sünnete uyulur, taziye üç gün kabul edilir. Erkekler bir evde kadınlar başka bir evde toplanır. Erkeklere uygun bir ev bulunamazsa taziye çadırları kurulur. Taziyeye gittiğimde Kur’an merkezindeki tüm hocalar ordaydı. Özellikle de onunla çok samimi olan bir hoca kardeşimizi bu vefat çok etkilemişti. Kendi ailesinden biri olsaydı da ancak bu kadar üzülürdü diye düşündüm. Bu arkadaşı yıkanmasında bulunduğu gibi, taziyede de ev sahibi gibi taziyeleri kabul ediyordu. Bu beni o kadar etkiledi ki aklıma bazı soruların gelmesine vesile oldu. Cenaze evlerinde aslında hepimizin bazı şeyleri tefekkür etmesi gerekir. Ben de samimi dostlarımızla ilgili tefekkür ettim.Hangi arkadaşımızın, dostumuzun ölümü bizi etkiler, cenazesinde bulunmak isteriz? Kabrinde Bakara suresini okuyarak veya okuma süresi kadar ona dua ederek ayrılırız? Taziyesinde üç gün ayrılmadan duracağımız, samimi dostlarımızı bir düşünelim. Ailemizin yanında dururuz, bu vazifemizdir ama samimî dostluk, samimi dostlar bambaşkadır. Biz ölünce ailemizin dışında hangi dostlarımız cenazemizde bulunur, kabrimizin başında durur, taziyede bizim için Kur’an okuyup dua eder?Ölüm aslında her duyduğumuz bir gerçektir ama bu gerçeği yakınlarımızla daha çok fark ederiz. Ağızların tadını kaçıran ölümün çokça zikredilmesinin büyük hikmetleri vardır. Aslında kaybettiğimiz dostlarımızın taziyesinde kendimizi düşünmek ve ölümden de ibret almamız gerekmektedir.Kur’an dostluğu ebedî dostluktur. Allah içindir, dünyevi bir çıkar bu dostluğu zedelemez.Selâm olsun Allah için sevenlere ve Allah’ın gölgesinden başka bir gölgenin bulunmadığı o gün de birlikte olanlara. Selâm olsun, samimi dostluklarını devam ettirip ebedileştirenlere. Selâm olsun dostluk nimetini anlayıp bu nimetin kıymetini bilenlere.Samimi dost olun, samimi dostlarınız olsun, Allah için sevin ve Allah için sevenleriniz olsun. Selametle kalın.
Sevgi Yağcıoğlu