Kur’an ı Okumak, Ezberini Unutmamak, Kur’an Okuma Kuralları

İlginç bir konu. Yine Almanya’dan yeni hafız olmuş bir genç sordu:
Kurân-ı Kerim’i ya da bir miktarını ezberlemişken unutmak en büyük günah mı?
Hadis diye nakledilen bazı sözler, Kurân-ı Kerim’i ya da ondan bir sureyi ezberledikten sonra onu unutmayı günahların en büyüğü olarak gösterir ama bu durum her şeyden önce İslam’ın ruhuna aykırıdır. Kurân-ı Kerim’i ya da ondan bir sureyi hiç ezberlememiş, hatta ezberleme gibi bir derdi dahi olmamış birisi bu sebeple hiç günah almazken, onun tamamını ezberlemek için yıllarını vermiş, sonra belki ihmali sebebiyle bir kısmını unutmuş birisi en büyük günahı işlemiş olsun, bu makul olabilir mi?
Bu konuyla ilgili hadisler şunlardır:

  1. İbn Mesud rivayet ediyor, Resulüllah (sa) şöyle buyurdu: “Birisinin, filan filan ayetleri ezberlemişken unuttum demesi ne kötü bir şey: Oysa ona unutturulmuştur. Kuran’ı hafızanızda tutmaya çalışın, çünkü onun insanın ezberinden çıkması, hayvanın bağını çözüp kaçmasından daha kolaydır” (Buhari). Burada anlatılan, insanın ezberini unutmamaya çalışması, unutursa da bunu kendi isteğiyle değil, şeytandan olduğunu bilmesi, yani böyle bir suçu kendine nispet etmemesidir. Demek ki Kur’an’dan ezberlediklerini unutmak hoş bir şey değildir.
  2. Namaz konusunda Resulüllah (sa) şöyle buyurmuştur: “Ben de sizin gibi bir insanım, siz unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Unuttuğumda siz bana hatırlatın” (Buhari). Bu ifade namazdan başka şeyler için de geçerlidir.
    Bu konuda sahih olan hadisler bunlardır ve görüldüğü gibi bunlarda böyle bir günahtan söz edilmemektedir. Aşağıdaki hadisler ise hüküm vermede hesaba katılacak sıhhat derecesinde değildirler:
  3. “Bana ümmetimin günahları gösterildi, Kuran’dan bir sureyi ezberlemiş de onu unutmuş olmanın günahından daha büyüğünü görmedim” (Terğib, zayıf). Bunu var kabul etsek bile manası şöyle olur diyorlar: “Kim Kuran’ı öğrenir, anlar, sonra da onunla amel etmeyi terk eder, Kurân-ı Kerim’in kendi ifadesiyle onu hepten kulak ardı ederse, unutursa böyle bir günah işlemiş olabilir. O halde sadece unutmanın böyle bir günahı olamaz.
    Şu ayet-i kerimeler bunu anlatır: “Kim benim zikrimden/Kur’an’dan yüz çevirirse artık onun için sıkıcı bir hayat vardır, kıyamet günü de mahşere onu kör olarak getireceğiz. O, rabbim, beni neden kör haşrettin, diyecek, oysa benim gözlerim çok iyi görüyordu. Allah da buyuracak ki, işte sebep ortada, ayetlerimiz sana geldiği hâlde sen onları unuttun. Bugün de sen öylece unutulacaksın” (20/Ta-Ha 124-126). Buradan açıkça anlaşıldığı gibi, ayetlerin unutulması, terk edilip onlarla amel edilmemesidir. Çünkü böyle haşredilecek olanlar müminler değildir.
  4. “Kim Kuran’ı ezberler de unutursa Allah’ın huzuruna kötürüm olarak çıkar” (Zehebi, munkatı’/zayıf)
    Anlaşılan selef-i salihîn / ilk müslümanlar Kurân-ı Kerim’i ya da ondan bir sureyi ezberlemişken unutmayı çok büyük bir hata olarak görmüşler ve böyle sözler söylemişlerdir. Sonra da bunlar hadis sanılmıştır.
    Netice olarak denmiştir ki, “Kurân-ı Kerim’i ya da ondan bir sureyi ezberlemişken unutmak büyük günah değildir, hatta günah değildir, ama bir hatadır bir musibettir. Kaçınılması gerekir.”

Faruk Beşer

Bir cevap yazın