1. Ders
Bakara Sure ismi nereden gelir, Bakara okumanın fazileti nedir?
2.Ders
1. Ayet (Huruf-u Mukattaa Ayetleri)
Elif, Lâm, Mîm.
3.Ders
2. Ayet
Bu Kitap; kendisinde hiçbir şüphe olmayan, takva sahiplerine yol gösteren bir Kitap’tır.
4.Ders
3. Ayet
O (takva sahipleri), gayba iman eder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.
5.Ders
4. Ayet
Sana indirilen ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman eder, Ahiret Günü’ne yakinen inanırlar.
6.Ders
5. Ayet
Bunlar, Rablerinden bir hidayet üzerelerdir. Ve onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
7.Ders
6. Ayet
Şüphesiz ki (bir sonraki ayette anlatılacak; kibirleri, inatları, yüz çevirmeleri, delilsiz tartışmaları nedeniyle kalpleri mühürlenmiş) o kâfirleri uyarsan da uyarmasan da fark etmez! Onlar iman etmezler.
8.Ders
7. Ayet
Allah, kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de perde vardır. (Hakikati anlayamaz ve göremezler.) Onlara büyük bir azap vardır.
9.Ders
8. Ayet
İnsanlardan öylesi vardır ki: “Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman ettik.” derler. (Hakikatte) iman etmiş değillerdir.
10.Ders
9. Ayet
Allah’ı ve iman edenleri aldattıklarını sanırlar. (Hakikatte) sadece kendilerini aldatmaktalardır. Farkında da değillerdir.
11.Ders
10. Ayet
Onların kalplerinde hastalık (şüphe ve şehvet) vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemeleri/Yalanlamaları nedeniyle onlar için can yakıcı bir azap vardır.
12.Ders
11. Ayet
Onlara: “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denildiğinde: “Biz sadece ıslah edicileriz.” derler.
13.Ders
12. Ayet
Dikkat edin! Onlar bozguncuların ta kendileridirler. Lakin farkında değillerdir.
14.Ders
13. Ayet
Onlara: “İnsanların iman ettiği gibi iman edin.” denildiği zaman: “Biz sefihlerin/zayıf akıllıların iman ettiği gibi mi inanalım?” derler. Dikkat edin! Onlar sefihlerin/aklı zayıf olanların ta kendileridir. Lakin bilmiyorlar.
15.Ders
14. Ayet
İman edenlerle karşılaştıkları zaman: “İman ettik.” derler. Şeytanlarıyla baş başa kalınca ise: “Biz sizinle beraberiz, ancak biz (iman edenleri) alaya almaktayız.” derler.
16.Ders
15. Ayet
(Hakikatte ise) Allah onlarla alay eder ve azgınlıkları içinde bocalayarak (yaşamaları için) onlara mühlet verir.
17.Ders
16. Ayet
İşte onlar hidayeti sapkınlıkla değişmişlerdir. (Bu değişim neticesinde) ticaretleri kâr etmemiş, doğru yolu da bulamamışlardır.
18.Ders
17. Ayet
Onların misali (şuna benzemektedir): Bir ateş yakmıştır. (Ateş) etrafını aydınlatmaya başlayınca da Allah onların nurunu/ışığını almış ve onları karanlıklar içinde görmez bir hâlde bırakmıştır!
19.Ders
18. Ayet
Sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler. (Böyle oldukları için de) onlar (imana) geri dönmezler.
20.Ders
19. Ayet
Ya da (onların durumu) içinde karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek taşıyan bir yağmura (maruz kalan kimse) gibidir. Yıldırımın (dehşetinden) ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına kapatırlar. Allah kâfirleri (çepeçevre kuşatan) Muhit’tir.
21.Ders
20. Ayet
Şimşek neredeyse gözlerini (hızlıca alıp) kapıverecek. (Şimşeğin ışığı) önlerini her aydınlattığında onun ışığında yürürler. Onları karanlıkta bırakınca (korku ve şaşkınlıkla) yerlerine çakılırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme duyularını alıverirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kadîrdir.
22.Ders
21. Ayet
Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet/kulluk edin ki sakınıp korunabilesiniz.
23.Ders
22. Ayet
O (Rab ki) yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de tavan kıldı. Gökten su indirdi ve onunla size rızık olarak (çeşitli) ürünler çıkardı. (Öyleyse bütün bu gerçekleri ikrar edip) bildiğiniz hâlde Allah’a eş/ortak/denk koşmayın.
24.Ders
23. Ayet
Şayet, kulumuza indirdiğimiz (Kur’ân) hakkında şüphe içinde iseniz, onun benzeri bir sure getirin (bakalım). Ve doğru sözlü iseniz Allah’ın dışındaki şahitlerinizi de (yardıma) çağırın.
25.Ders
24. Ayet
Şayet yapamadıysanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız da- öyleyse yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. (O ateş) kâfirler için hazırlanmıştır.
26.Ders
25. Ayet
İman edip salih amel işleyenleri, kesinlikle onlar için (hazırlanmış) altından ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara rızık olarak verilen (cennet) meyvelerinden her yediklerinde: “Bu bize daha önce rızık olarak verilmişti.” derler. (Hakikatte) onlara benzeri verilmişti. Onlar için orada (Allah tarafından kusurlardan arındırılmış) tertemiz eşler vardır ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
27.Ders
26. Ayet
Allah, bir dişi sivrisineği ya da ondan daha üstün/aşağı bir şeyi örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler (örneği duyunca) onun, Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Kâfirler ise: “Allah bu örneği vermekle ne murat etti?” derler. (Allah) o (örnekle) birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayet eder. (Hakikatte) onunla sadece fasıkları saptırır.
28.Ders
27. Ayet
O (fasıklar) ki sağlamlaştırıldıktan sonra Allah’ın sözünü bozar, Allah’ın birleştirilmesini istediği (bağları) koparır, yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte bunlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
29.Ders
28. Ayet
Siz ölüler iken sizi dirilten (yoktan var eden), sonra öldürüp tekrar diriltecek olan, sonra tekrar ona döndürüleceğiniz bir Allah’a karşı nasıl kâfir olursunuz?
30.Ders
29. Ayet
O (Allah) ki; yeryüzünde olanların tamamını sizin için yarattı. Sonra gökyüzüne yöneldi ve orayı yedi (kat) gök olarak düzenledi. Ve O, her şeyi bilendir.
31.Ders
30. Ayet
Hani Rabbin meleklere: “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.” demişti. Dediler ki: “Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi (halife) kılacaksın? Oysa bizler seni tüm eksiklerden tenzih ederek sana hamd etmekte ve seni takdis etmekteyiz.” (Allah) dedi ki: “Şüphesiz ki ben, sizin bilmediklerinizi biliyorum.”
32.Ders
31. Ayet
(Varlığa dair) tüm isimleri Âdem’e öğretti. Sonra onları meleklere sundu ve: “Şayet doğru sözlülerden iseniz bunların isimlerini bana haber verin.” dedi.
33.Ders
32. Ayet
Dediler ki: “Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz yoktur. Şüphesiz ki sen, (her şeyi bilen) El-Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’sin.”
34.Ders
33. Ayet
Dedi ki: “Ey Âdem! Onlara isimlerini haber ver.” (Âdem) isimlerini haber verince (Allah) dedi ki: “Size göklerin ve yerin gaybını ben bilirim, açığa vurup gizlediklerinizi de ben bilirim, diye söylemedim mi?”
35.Ders
34. Ayet
Hani biz meleklere: “Âdem’e secde edin.” demiştik. İblis dışında hepsi secde ettiler. O diretti, büyüklendi ve kâfirlerden oldu.
36.Ders
35. Ayet
Biz dedik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Oradan bolca, dilediğiniz yerden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.”
36. Ayet
Şeytan onların ayağını (cennetten) kaydırdı ve onları bulundukları yerden çıkardı. (Allah) dedi ki: “(Oradan) birbirinize düşmanlar olarak (dünyaya) inin. Sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir karar (yerleşip yaşamak) ve (yeryüzünün nimetlerinden) faydalanma vardır.”
37. Ayet
Âdem Rabbinden bazı kelimeler aldı ve Allah (o kelimelerle) onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz ki O, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Et-Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.
38. Ayet
Dedik ki: “Oradan topluca inin. Benden size bir hidayet (vahiy) gelecek. Kim hidayetime tabi olursa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”
39. Ayet
Ayetlerimizi inkâr eden (kâfirlere) ve yalanlayanlara (gelince); onlar ateşin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır.
40. Ayet
Ey İsrailoğulları! Size bahşettiğim nimetlerimi hatırlayın. Ve bana olan sözünüze bağlı kalın ki ben de size olan sözüme bağlı kalayım. Ve yalnızca benden korkun.
41. Ayet
Sizin yanınızda olan (Tevrat’ı) doğrulayıcı olarak indirdiğim (Kur’ân’a) inanın ve onu ilk inkâr edenlerden olmayın. Ayetlerimi az bir paha karşılığında satmayın. Ve yalnızca benden sakının.
42. Ayet
Gerçeği bildiğiniz hâlde hakkı batılla karıştırıp (bu suretle) hakkı gizlemeyin.
43. Ayet
Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Ve rükû edenlerle beraber rükû edin.
44. Ayet
Kitab’ı okuduğunuz hâlde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Akletmez misiniz?
45. Ayet
Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz ki o (namaz ve sabırla yardım dilemek), huşu ehli dışındakilere büyük/ağır gelen bir yüktür.
46. Ayet
O (huşu ehli) ki; Rableriyle karşılaşacaklarını ve O’na döneceklerini kesin bir bilgiyle bilirler.
47. Ayet
Ey İsrailoğulları! Size bahşettiğim nimetlerimi ve sizi âlemlere üstün/faziletli kıldığımı hatırlayın.
48. Ayet
Öyle bir günden sakının ki; (o gün) hiçbir nefis bir başkasının yerine geçmez, hiç kimseden şefaat kabul edilmez, hiç kimseden fidye alınmaz ve onlara yardım da edilmez.
49. Ayet
(Hatırlayın!) Hani sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size işkencenin en kötüsünü reva görüyor, erkek çocuklarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
50. Ayet
(Hatırlayın!) Hani sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış ve sizler bakıp dururken/gözlerinizin önünde Firavun ailesini boğmuştuk.
51. Ayet
(Hatırlayın!) Hani Musa ile (Tur’da buluşmak için) kırk geceliğine sözleşmiştik. Sonra sizler onun (Musa’nın) ardından buzağıyı (ilah) edinmiştiniz. Ve siz (böyle yapmakla) zalimlerden olmuştunuz.
52. Ayet
Bu (olaydan) sonra şükredesiniz diye sizleri affetmiştik.
53. Ayet
(Hatırlayın!) Hani hidayete eresiniz diye Musa’ya Kitab’ı ve Furkan’ı vermiştik.
54. Ayet
(Hatırlayın!) Hani Musa kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ki sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendi kendinize zulmettiniz. Sizi yaratana tevbe edin ve nefislerinizi öldürün. Bu, yaratanınız yanında sizin için daha hayırlıdır. Sonra (Allah) sizi tevbeye muvaffak kıldı/tevbelerinizi kabul etti. Şüphesiz ki O, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Et-Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.”
55. Ayet
(Hatırlayın!) Hani demiştiniz ki: “Ey Musa! Apaçık bir şekilde Allah’ı görmeden sana iman etmeyeceğiz.” (Bunun üzerine) öylece bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
56. Ayet
Sonra, şükredesiniz diye, ölümünüzün/baygınlığınızın ardından sizi (bir daha) dirilttik.
57. Ayet
Bulutu üzerinize gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın etini (yiyecek olarak) indirdik. Size rızık olarak verdiğimiz temiz şeylerden yiyiniz. Onlar (haddi aşarak), bize zulmetmiş olmadılar. Lakin onlar kendi kendilerine zulmetmekteydiler.
58. Ayet
(Hatırlayın!) Hani biz demiştik ki: “Bu beldeye girin. Ondan bolca ve dilediğiniz yerden yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve: ‘Hıttatun/Günahlarımızı dök.’ deyin. Biz de (emre itaatiniz karşılığında) hatalarınızı bağışlayalım. (Şu da var ki;) Muhsinlere/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanlara ihsanlarımızı arttıracağız.”
59. Ayet
Zalim olanlar, kendilerine söylenen sözü bir başkasıyla (“Günahlarımızı dök” anlamında “Hıttatun” kelimesini “buğday” anlamına gelen “Hıntatun” ile) değiştirdiler. Biz de bu fasıklıklarına karşılık zalimlerin üzerine gökten bir azap indirdik.
60. Ayet
(Hatırlayın!) Hani Musa kavmi için su talep etmişti. Dedik ki: “Asanı taşa vur.” (Asanın taşa değmesiyle) sular fışkırmış ve on iki pınar/çeşme oluşmuştu. Onlardan her bir topluluk kendilerine ait olan kaynağı bilmişti. Allah’ın rızkından yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık/düzensizlik/taşkınlık çıkarmayın.
61. Ayet
(Hatırlayın!) Hani: “Ey Musa! (Sadece kudret helvası ve bıldırcın eti yiyerek) bir tek yiyeceğe katlanamayacağız. Rabbine dua et de bize yeryüzünün bitirdiklerinden; baklasından, salatalığından, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın.” dediniz. Musa dedi ki: “En hayırlı olanı bu değersiz olanlarla mı değiştiriyorsunuz? Şehre inin orada istedikleriniz vardır.” (Bu nankörlüklerinden sonra) onlara alçaklık ve yoksulluk damgası vuruldu ve Allah’ın gazabına uğradılar. Bu (ceza), Allah’ın ayetlerine karşı kâfir olmaları ve peygamberlerini haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Bu (ceza), isyan etmeleri ve haddi aşmaları sebebiyledir.
62. Ayet
Şüphesiz iman edenler, Yahudi olanlar, Hristiyan ve Sabiîlerden her kim Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman eder ve salih amel yaparsa onlara Rableri katında ecirler vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
63. Ayet
“Hayvanın bir parçasıyla cesede vurun.” diye emrettik. (O da dile gelip, katilini söyledi.) İşte böylece Allah, ölüleri diriltip ayetlerini sizlere gösterir ki akledesiniz.
